Nicki Minaj, Gorillaz, Miley Cyrus, Lil Nas X, Stevie Nicks, Eddie Vedder ve Stevie Wonder…. Bambaşka janrlardan bambaşka yılların sanatçıları, bir arada görmemizin neredeyse imkansız olduğu bu isimler Elton John ile aynı albümde buluştu! Şimdiyse pandemi bana yaradı diye sırıtarak yeni albümünün listelerde yükselişini izleyen Elton John’un en yenisi The Lockdown Sessions’ın detaylarına inelim!

Konu ünlüler olunca kafamızda onlar da bazı durumlarda bizimle aynı şeyleri yapıyorlar mıdır gibi soru işaretleri oluyor. Mesela Rihanna da sütün içine bisküvi batırıp düşmemesi için uğraşıyor mudur ya da Shakira da tuvalete gidiyor mudur gibi… Emin olduğumuz bir şey var ki korona döneminde hepimiz aynı korkuyu, gerilimi yaşadık. Sanatçıların bazıları için bu daha ilham verici bir enerjiye dönüştü. O isimlerde bir tanesi de Sir Elton John.

20’den fazla iş birliğinin yer aldığı albüm The Lockdown Sessions, 18 ayda kaydedildi ve bu aşamaların hepsi uzaktan görüşmelerle yapıldı. Albümün oluşma sürecini John, “Kapanmalar sırasında yapmayı beklediğim son şey bir albüm yapmaktı. Ancak pandemi devam ettikçe tek seferlik projeler ortaya çıkmaya devam etti” diyerek anlatıyor.

16 şarkıdan oluşan bu albümde daha önce dinlemediğimiz 10 yeni iş var. Aralarında en dikkat çeken ve en beklenmedik olan Nicki Minaj ile yapılan ortaklaşa çalışma, Always Love You. Young Thug’ın da yer aldığı şarkı, bu iş birliklerine karar verilmeden önce yazılıyor. Fakat Elton John bir eksiklik olduğunu düşünüp aralarda duyulacak rap tınıları için Minaj ve Thug ikilisini davet ediyor.

Elton John yeni nesil sanatçılara ve özellikle de R&B müzisyenlerine olan ilgisini her fırsatta belli ediyor. O isimlerden biri olan Lil Nas X de bu albümde! Yaptıkları röportajlarda birbirlerine olan sevgilerini dile getiren bu ikili Montero albümü için bir araya geldi ve ortaya One Of Me çıktı. Şarkı ise müzik endüstrisindeki zorlu beklentileri, kişinin kendine sadık olmayı bırakıp başkalarını memnun etmeye çalışmasını anlatıyor. Gösterişli kostümleri mükemmel bir şekilde kullanmayı başaran ikili müzik konusunda da oldukça uyumlu.

Bu kadar iddialı ve yeni ismin yanında geçmişten gördüğümüze çok sevindiğimiz ve John için daha risksiz olan sanatçılar da albümde yer aldı. Pearl Jam’in solisti Eddie Vedder, John’un eski dostu Stevie Wonder, Fleetwood Mac’in Stevie Nicks’i bu isimler arasında.

Bu albümde John’un “Şimdiye kadar yaptığım en iyi işlerden bir tanesi, daha fazla gurur duyamazdım” dediği bir şarkı var, Finish Line. Saf neşe ve coşkuyu her saniyesinde hissettiğimiz Stevie Wonder iş birliği ile gerçekleşen bu şarkı 35 yıl sonra ikiliyi tekrar bir araya getirdi.

Covid-19 yaşam standartlarımızı, hayatımızı, dünyamızı çarpıcı şekilde etkiledi. Bizi oldukça etkileyen bu değişim sanatçılar için de büyük bir ilham kaynağı oldu. Özellikle Elton John için sanatsal bir özgürleşme ile sonuçlandı. John’un bu özgürleşmesinin ardında ne Z kuşağı ile iletişime geçmenin ne de ödül almanın payı olmadığını bilmek albümü ayrı bir keyifle dinlememize yol açıyor. Uzaktan bir göz olarak şunu söylemek mümkün, John bu albümle kendine dinledikçe mutlu olacağı bir hediye bıraktı ve şarkıların yapılış aşamasında dostlarıyla, onu heyecanlandıran isimlerle keyifli vakit geçirdi. The Lockdown Sessions, korkusuz, cesur ve yenilikçi bir albüm, tıpkı Sir Elton John gibi!