Kanye West’in 2016’da Life Of Pablo albümüyle başlayan ideolojik yolculuğunun belki de Jesus Is King albümüyle birlikte sonuna geldiğine tanıklık ediyoruz. Yandhi ismiyle çıkmasını beklediğimiz albüm en sonunda Jesus Is King ismini aldı ve geçtiğimiz günlerde görücüye çıktı. Bu tartışmalı albümü sizin için masaya yatırdık.

Kanye West Yandhi olarak duyurduğu 9. stüdyo albümünün yayınlanma tarihi için Eylül 2018’i işaret etmişti. Daha sonra defalarca ertelenen albüm Jesus Is King halini aldı ve 25 Ekim 2019 tarihinde yayınlandı. Albüm çıktığı günden itibaren hayranları tarafından büyük bir antipatiyle karşılandı.

Gelin albüme ve West’e dair tüm spekülasyonları bir kenara bırakıp filmi biraz geri saralım. 2000’lerin başından itibaren rap ve hip-hop kültürüne getirdiği yeni akımların sonucu olarak dahi sıfatına layık görülen West, modern dönemin en ikonik sanatçılarının başında geliyor. Ancak sosyal medyadaki söylemleri ve siyasi görüşleri nedeniyle birçok hayranının hayal kırıklığına uğramasına neden oldu. 2016 yılındaki Life Of Pablo albümüyle başlayan gospel tarzına yönelimi ise Jesus Is King ile zirve yapmış durumda.

Albümde Kanye West’e yer yer Clipse, Ty Dolla Sign, Kenny G, Fred Hammond, Ant Clemons, ve tabii ki Sunday Service eşlik ediyor. Jesus Is King 27 dakika ile Kanye West’in en kısa ikinci uzunçaları olurken, en az perküsyonun bulunduğu albüm olarak da kayıtlara geçiyor. Sunday Service ekibinin üstlendiği rol ile birlikte albüm gospel temasına sımsıkı sarılırken West albümü şöyle özetliyor: “Bu albüm İncil’i yaymak, onu ifade etmek ve İsa’nın benim üzerimdeki etkilerini anlatabilmem için yapıldı.”

Albüm açılışını Sunday Service’in katkılarıyla Ever Hour ile gerçekleştiriyor. Albümün ilerleyen kısımlarında da sıklıkla karşılaşacağımız koro sekansları ve kilise orgunun oynadığı rol, albümün tonunu belirlemesi açısından oldukça kritik. Jesus Is King albüm boyunca rotasını İncil’e ve İncil’in mesajlarını tüm insanlığa iletmeye çevirmiş durumda. İnanmayanları “doğru yola” sevk etmeye çalışan Kanye West, God Is’deki şu sözleriyle aslında bütün bir albümdeki çabasını özetliyor: “Everybody, I will tell 'til the whole world is healed.” Selah ve Closed on Sundays şarkılarında ise West, geleneksel Hristiyan kültürüne odaklanıyor ve Lord’s Day gününde insanları kiliseye gitmeye teşvik ediyor. Daha öncesinde “Kölelik de bir seçimdir.” diyen Kanye West bu kez On God ve Hands On şarkılarıyla birlikte yine ABD Anayasasındaki kölelik maddesinin kaldırılmasıyla alakalı göndermelerde bulunuyor.

Jesus Is King’in şimdiye kadarki en öne çıkan ve belki de albümdeki 2000’lerin başındaki Kanye West’e en çok benzeyen şarkısı Use This Gospel. 2010 çıkışlı My Beautiful Dark Twisted Fantasy’de yer alan Runaway şarkısı ile benzerlik gösteren Use This Gospel, müzikal açıdan yer yer 808s & Heartbreaks albümünden de izler taşıyor.

Kanye West, Jesus Is King ile christian hip-hop’u tekrar gündeme taşırken maalesef albümün konusu ve verdiği mesajlar dışında bize müzikal anlamda tartışacak çok bir malzeme vermiyor. Tüm bu soru işaretlerine rağmen Jesus Is King yayınlanalı henüz sadece birkaç saat olmuşken iTunes’da 1 numaraya yerleşmeye başardı. Ayrıca West bu akımın henüz başlangıç olduğunu ve Noel vakti Jesus Is Born isminde yeni bir albüm geleceğini söylüyor.