Kariyeri boyunca pek çok gitariste sahip olan grup, 1988'de asıl gitaristi Hillel Slovak'ı aşırı dozdan kaybedince yerine kısa süreliğine DeWayne McKnight'ı aldı. McKnight'ın yerini alan John Fruiscante de gruptan ayrıldıktan sonra gruba Jane's Addiction'ın eski gitaristi Dave Navarro katıldı. Grubun Navarro ile bir albüm süren yolculuğu daha karanlık şarkılarla doluydu. Anthony Kiedis, Navarro ile yollarını ayırmalarının sebebinin 'tarz uyuşmazlığı' olduğunu söyledi.

Konser sırasında en büyük şovlar bas gitarist Gene Simmon ve solist Paul Stanley tarafından yapılırken, Peter Criss genelde davuluyla en arka tarafta yer alıyordu. Grubun en başarılı şarkılarından Beth'i yazan ve söyleyen Criss, grubun her türlü işini yöneten Stanley ve Simmons tarafından kovuldu. Hatta Beth, Criss'in yerine alınan yeni baterist tarafından tekrar kaydedildi. Madde bağımlısı olduğu iddia edilen Criss ise, gruptan kendi isteğiyle ayrıldığını söylüyor.

Black Sabbath, tarzı, çılgınlığı, karanlık şarkıları, kısacası tüm yönleriyle metal müziğe ait bir grup. Fakat grubun klavyecisi, bu tarza çok uygun biri değildi. Geoff Nichols, çok yetenekli, provaları asla aksatmayan, çalışkan bir müzisyendi. Ne var ki bir klavyeciye sahip olmak, metalciler için çok havalı değildi. O yüzden Nicholls ya sahne arkasında seyircilere görünmeyip grubun imajını bozmadan müziğini yapacaktı ya da gruptan ayrılacaktı.

Jon Bon Jovi solo olarak müzik kariyerine başladığında, ilk şarkılarının kaydını yaparken bas gitarist olarak Hugh McDonald'ı kullanmıştı. Fakat iş grup kurmaya geldiğinde McDonald alınmadı. Bunun sebebi McDonald'ın grubun geri kalan üyelerinden 10 yaş yaşlı olması ve grubun gençlere yönelik imajına uygun görünmemesiydi. Fakat grupta resmi olarak adı gözükmese de, McDonald Bon Jovi'nin birçok şarkısının kaydında basçı olarak yer aldı ve 2016'da resmi olarak gruba girdi. Geç olsun güç olmasın.

1992 yılında The Rolling Stones'un bas gitaristi Bill Wyman, 30 yıllık serüveninden sonra gruptan ayrıldı. Onun yerine alınan caz bas gitaristi Darryl Jones da neredeyse 30 yıldır grupta fakat fotoğraflarda, video kliplerde nadiren gözüküyor. Konserlerde ise Mick Jagger, Keith Richards gibi grubun ana üyeleri önde dururken o kiralık diğer müzisyenlerle arkada yer alıyor. Resmi üye olduğuna inanamayacağımız Darrly Jones'u biz bile görsek, ''Bu kimdi ya?'' diyebiliriz.

AC/DC'nin internet sitesine girip 'The Band' kısmına tıklarsanız grubun gelmiş geçmiş tüm üyelerini görebilirsiniz, Angus Young'ın yeğeni ve bir dönem grupta gitaristlik yapmış Stevie Young da dahil. Fakat gruba 40 yılını vermiş baterist Phil Rudd, o listede yok. Madde bağımlılığından ve insan hayatını tehdit etme suçundan bir dönem hapis yatmış olan Rudd'un grup tarafından fazla sevilmediği kesin.

Gitar çalmaya başlayanların ilk öğrendiği şarkılardan olan Smoke On The Water şarkısıyla 60'larda adından çokça söz ettiren grup, neredeyse 50 yıldır varlığını sürdürüyor. Grup, tarihi boyunca 4 soliste sahip oldu. Bu solistlerden biri de David Coverdale. Coverdale, grupta 3 sene boyunca yer aldı fakat tıpkı Phil Rudd gibi onun da ismi eski grubunun internet sitesinde yer almıyor. Grubun şu anki solisti de konserlerinde asla Coverdale döneminde çıkan bir şarkıyı söylemiyor.