Bright Eyes’dan sonbahara selam var! Dokuz yıllık bir aranın ardından ekibin yeni albümü ağustos sonunda çıktı.

Bright Eyes’ın müzik kariyeri tam 25 yıllık. Bu 25 yıla da 10 albüm sığdı. Sonuncusu, dokuz yıllık bir aranın ardından geldi. Upuzun isimli albüm “Down in the Weeds, Where the World Once Was” 21 Ağustos’ta çıktı. Sizi sayılarla yormayalım, dönelim albümün içeriğine. İsminden şarkı sözlerine, bu albüm şiir tadında. Global dünyamızı apokaliptik yönden ele alıyor. Bunu yaparken duygusal problemlerden söz etmeyi de unutmuyor. Albümün adını tek solukta okumak zor. Aslına bakarsanız bu isim başarısız bir şiir denemesinden geride kalanlar… Solist Conor Oberst, eski bir şiirinin başlığı olan bu ismin albümün içeriğine de yakışacağını düşündü.

Ayak seslerini takip ederek bir kapının önüne geliyoruz. Burası, solist Conor Oberst’in barı. Kapı açılıyor ve işte karşımızda gürültülü bir kalabalık. Anlaşılan o ki, barın caz gecesindeyiz ve sahnede yetenekli bir piyanist var. Duyduğumuz tanıtıcı monolog Oberst’in eski İspanyol eşinden. Albümün açılışını yapan Pageturners Rag şarkısını dinlerseniz, siz de kendinizi bu atmosferin içinde hissedebilirsiniz.

Ardından gelen Dance And Sing, bize göre albümün geniş aranjmanını en iyi yansıtan şarkı.Önce hafif hafif başlıyor ardından orkestra ve koro giriyor. Aslında Oberst bu şarkıyı basit bir akor formatında yazmaya başladı ama sonrasında şarkının geçirdiği evrime kendisi de hayret etti. Bu arada şarkının ilk sözleri kendisinin favorisi: Got to keep on going like it ain’t the end.

İsmini dünyanın en derin noktasının bulunduğu Mariana Çukuru’ndan alan Mariana Trench, Dance And Sing’den daha büyük bir soruna odaklanıyor. Modern dünyanın yozlaşmasını ironiyle ele alıyor. Aşırı endüstriyelleşmeye de değinmeden geçmiyor. Mariana Trench'te dünyanın en yüksek ve derin noktalarından bahsedilmesi, sorunlarımızın ne kadar uç noktalara vardığını betimliyor sanki:

Look up at that Everest
Look down in that Mariana Trench
Look now as the crumbling 405 falls down

Bu şarkıda kaçırmamanız gereken bir detay: bas gitardaki Red Hot Chili Peppers’tan Flea ve davuldaki Queens Of The Stone Age’den Jon Theodore! Şarkıyı dinlemeye başlamadan onlara bir selam vermeyi unutmayın. Bu arada, One And Done isimli karanlık, melankolik şarkıda da Flea’nin bas gitarını yakalamak mümkün.

Gelelim albümün çizgisinden en uzak şarkıya; Pan And Broom. Bizce, Drake’in Hotline Bling’ini andırıyor. Oberst’in barında başladığımız albüm dev bir çığa dönüşerek sona eriyor. Ekip, albüme vurucu bir son nokta koymak için epey düşünmüşe benziyor. Comet Song, melodinin üstüne eklenen enstrüman ve vokallerle giderek büyüyor ve enfes bir bitiş sunuyor.

Albümün tamamını dinleyince ne hissettik? Hüzün! Oberst’in vokali ve şarkı sözleri epey etkileyici. Sinematik evrende, dünyanın merkezine doğru yol aldığımız bu albümde rehberimiz solist Oberst. Dünyanın sorunları karşısında kimi zaman umutsuz kimi zaman umursamaz bir halde. Yani tıpkı bizim gibi... Üstelik bazen dünyanın sorunlarından sıyrılıp kişisel problemlerini anlatıyor. İşte o kişisel şarkılar hepimiz için birer mola yeri.