Bir müzik grubundan beklentiniz nedir? Sevdiğiniz şarkıların benzerlerini yapması, başarısını devam ettirmesi, farklı işlere imza atıp şaşırtması, kendi tarzını bozmadan yenilenmesi ve gelişmesi… Hepsi ve daha fazlası olabilir. Bugün sizi tüm beklentilerinize selam verecek bir albümle tanıştırıyoruz, Mercury - Act 1.

Biraz iddialı bir giriş olmuş olabilir ancak albüm bunu hak ediyor. Imagine Dragons'un son çalışmasında müzik tarzınız ne olursa olsun size uyabilecek bir şarkı bulabilirsiniz. Tabii bazı şarkılardan nefret edip bazılarına bayılabilirsiniz de. Fakat kesin olarak hissedeceğiniz şey şu: her şarkıda duygularınız fazlasıyla harekete geçecek ve empati ile karışık duvar yumrukluyormuş hissine kapılacaksınız. Bu herhalde Radiocative’den beri tanıdığımız Imagine Dragons etkisi.

Albümün açılış şarkısı olan My Life’ın özel olarak seçildiği belli. Başlaması zaman alan bir şarkı. Yavaş ve dürüst başlayan My Life’ın hayatı sorgulatan bir enerjisi var. Olmaya çalıştığımız, olduramadığımız benliklerimizle oturup konuşma fırsatı sunuyor.

I’m trying to be somebody else
I’m finding it hard to love myself.
I’ve wanted to be somebody new
But that is impossible to do

Yalnızlık yıllardır şarkılarda anlatılıyor. Lonely'de tam olarak bu konuyu ele alıyor. Aslında basit görünebilecek bu şarkı, güçlü bir bas ile ve uzaktan gelen gospel esintileriyle birleşince ortaya uzun süre aklınızdan silinmeyecek unutulmaz bir melodi çıkıyor.

Albümün yazıldığı bu 3 yıl içinde Imagine Dragons’ın solisti Dan Reynolds’ın başından çok fazla ölüm geçiyor. Albümde bunu en net hisstiğimiz şarkı Wrecked. Bu son tekli, Reynolds'ın baldızını kanserden kaybetmesinden sonra yazıldı. Şüphesiz ki Mercury ACT 1’da duyabileceğiniz en duygusal, en tutkulu ve en savunmasız şarkı.

They say that the time will heal it, the pain will go away,
But everything, it reminds me of you and it comes in waves
The way you laugh when your shoulders shook, the time you took
To teach me all that you had taught
Tell me, how am I supposed to move on?

Albümde 3 tane metal kategorisinde değerlendirebileceğimiz şarkı bulunuyor. Dull Knives, Cutththroat ve Giants. Dull Knives’de acı içinde olan çığlıklıklar, Giants’da yoğunlaşıp sertleşiyor. Bu üç şarkı türü nedeniyle herkese hitap etmeyebilir ancak yine de size yaşatabileceği yoğun duygular için bu şarkılara bir şans verebilirsiniz.

Mercury-Act 1 kadar duygusal ve lirik olarak yoğun albüm görmek kolay değil. Karışık türlerin bir araya geldiği bu albümde rock, metal, pop, biraz hip hop ve biraz da synth duyacaksınız.

Hem endişeli hem duygusal olan 42 dakikalık yolculuğunuzda elbette ki hep üzülmek yok! #1, Follow You, No Time for Toxic People ve It’s OK şarkılarında yaralarını sarmayı ve iyileşmeye çalışmayı da ihmal etmiyor Dan Reynolds. Canlandırıcı etkileriyle sanki mutlu sonlu bir filmin müzikleri gibiler!

Şarkıların yaklaşık yarısı ruh sağlığı ve antidepresan kullanımı gibi tekrar eden temalarla ilgili olsa da müzik türü bakımından çeşitli bir albümü inceledik. Dinleyenlere çeşitli, çok yönlü bir albüm sunan Imagine Dragons’ın yeni albümü fazlasıyla içten. Tüm şarkılarda hayatınızdan anlar yakalayıp, onlara tutunup öyle dinliyorsunuz. Eğer bu yazıyı okurken albüm çoktandır kulaklarınızdaysa yakın gelecekte duygu patlamaları yaşayabilirsiniz. Çünkü Mercury Act 1 çoktan kalbinize doğru uçuşa geçti!