1989 yılında çıkardığı ilk albüm Bleach'le sesini duyurmayı başaramayan Nirvana, 1991’de çıkardığı Nevermind ile müzik dünyasına hızlı ve ses getiren bir giriş yaptı. Nirvana’nın Nevermind’ı, 90'ların başında rock müzikte varlığı reddedilemeyecek bir devrim yarattı.

Nirvana ile efsane olan grunge, hızlı ritimler ve sürekli tekrarlanan nakaratlarıyla en belirgin özellikler olarak karşımıza bu albümde çıkıyor. Nevermind'ın çığır açan başarısı Nirvana’yı X Kuşağı'nı temsilci olarak etiketledi ve ekibin solisti Kurt Cobain "bir neslin sözcüsü" olarak öne çıktı.

Albümün ilk teklisi ve Nirvana denilince aklımıza ilk gelen isim Smells Like Teen Spirit! İlk çıktığı yıllarda ekibin dev bir hayran kitlesi oluşturmasında büyük payı olup ve kısa zamanlarda dünyanın en çok dinlenen şarkısı haline geldi. Smells Like Teen Spirit büyük bir hit haline gelen ilk alternatif şarkı olma özelliğine sahip hatta bu türü yeniden tanımladı desek çok da yanılmış olmayız. Cobain, Nirvana’yı simgeleyen bu şarkıyı yazma sebebi olarak neslinin ve kendisinin ilgisizliğinden bıkması olduğunu söyledi.

Nevermind’in ikinci göz bebeği ise Come As You Are. Bu şarkıdaki akorlar Killing Joke’un Eighties şarkısındaki akorların yavaşlatılmış bir replikası. Şarkıların çok benzer olmasından dolayı ekip Come As You Are’ı tekli olarak yayınlamaktan vazgeçti. Şarkıdaki "Come doused in mud, soaked in bleach" sözleri ise HIV yayılma riskini azaltmak için yürütülen bir kampanya sloganından ilham alıyor. Ayrıca bu şarkı, ekibin Cobain’in ölümünden aylar önce kaydedilen MTV Unplugged albümüne uyarlamayı seçtiği şarkılardan biriydi. Ekip, alternatif ve grunge uyumunu Come As You Are'da olduğu gibi Nevermind'ta da ahenk içinde sağlıyor.

Son olarak çoğu insanın Nirvana olarak tanımladığı Lithium’un sesini açıyoruz. Şarkı sözleri aslında manik depresif hastalara verilen lityum ilaçları üzerinde gelişiyor ve bu şarkıya biraz lirik bir anlam veriyor. Bu lirik ve melankolik hava Nevermind'ı tanımlıyor diyebiliriz. Cobain’in vokali, şarkı boyunca çeşitli değişikliklere ayak uydurduğu için hem anlaşılabilir hem de duygusal. Lithium’a ait bu depresif havanın In Utero albümündeki bazı şarkılarda da etkisi büyük.

Nevermind, 1991’de popüler müzik çarkında devrim yaratan bir albüm olmasının yanı sıra Nirvana’yı unutulmaz kıldı. On yıl sonra bile çok iyi satmaya devam etti. Cobain’in ölümü ile daha popüler hale geldiği söylense bile Nevermind’ın müzik başarısı göz ardı edilemiyor.