Sahte hamileliği, internette viral olan videoları, sunduğu göz kamaştırıcı görsellik… Lil Nas X, günümüzün “fenomen” tanımına tam olarak uymakla beraber bu tanımı genişletmiş bir şarkıcı. Çıkış albümünde bir fenomenden daha fazlası olduğunu kanıtlamaya çalışan genç rapçi yanına Elton John, Miley Cyrus, Doja Cat gibi isimleri alıyor.

Her şey nasıl başladı? Lil Nas X, 2018’de internetten Nine Inch Nails’ın 34 Ghost IV isimli şarkısından bir örneği 30 dolara satın aldı ve Old Town Road’a çevirdi. Bu şarkı Amerika tarihinin 1 numarada kalmış en uzun soluklu teklisi oldu. Lil Nas X bununla yetinmedi, 22 yaşında 5 platin tekliye sahip ve liste başlarından düşmeyen bir isim oldu, pek çok ödül ve adaylık da beraberinde geldi.

Genç şarkıcının viral olacak şeyleri pazarlamadaki ustalığı emsalsiz. Bu nedenle müziğini arka plana atıyor gibi düşünebilirsiniz. Ama o MONTERO ile bu yanlışı düzeltiyor. Şarkı sözlerinde derinlere iniyor, eşcinsel olarak büyümenin yalnızlığını anlatırken kendini kabul ettirme mücadelesinden söz açıyor. Albüm hip-hoptan popa uzanan bir palete sahip. Rap dünyasını fetheden Lil Nas X, pop müzikte de marifetini kanıtlıyor.

Ne var ki kostümler ve görsellikten gözlerimiz kamaşmışken müzikalitenin tek nota gittiğini hemen fark etmeyebiliriz. Bir tutam pop, trap etkili davul ritimleri, karamsar enstrümanlar, Frank Ocean’ı andıran elektro gitarlar dışında pek ilgi çekici seslere rastlamıyoruz.

Dead Right Now, Nas’ın üniversiteyi bırakıp dünyaca ünlü bir yıldız olana kadar ondan şüphe eden ve tamamen sahte davranan insanlara karşı biraz kızgın biraz sakin bir ayıplama. İntiharın eşiğine geldiği zamanlarda orada olmayıp başarılı olduğunda yanında görünmeye çalışan insanlara sesleniyor genç yıldız.

Tales Of Dominica’yı dinlerken şarkıcıyı karamsar bir anında yakalıyoruz. Kişisel bir albüm olan MONTERO‘nun bu şarkısında Lil Nas X’in savunmasızlığını hissedebiliyoruz. Depresif anlarını, umutsuzluğunu ve karanlık düşüncelerini dinliyoruz:

Hope my little bit of hope don't fade away
I've been living on an island made from faith

Pop müziği içimize çektiğimiz Sun Goes Down’da şarkıcı genç halinin endişelerini betimliyor. Adını da şöyle açıklıyor: “Sun Goes Down ismini koydum çünkü kaçmak istediğiniz düşünceler sizi asıl geceleri sarsıyor ve o zaman onlardan kurtulamıyorsunuz.”

Coldplay ritimlerini ve vokallerini anımsatan, Frank Ocean’a göz kırpan Void albümün en deneysel şarkısı olabilir. Sözleri de diğer şarkılardaki gibi acı bir dürüstlük içeriyor.

Listelerin üst sıralarından düşmeyen Montero, bir süre daha kafamızda çalmaya devam edecek gibi. Fakat Kanye West’in yapımcısı olduğu, Jack Harlow ile iş birliği olan Industry Baby’nin de hakkını vermek gerek. Lil Nas X’in büyük plak şirketlerinin savunduğu bir endüstri ürünü olduğunu söyleyenlere ithafen şarkının adı bu şekilde konuldu. Güçlü isimlere sadece bu şarkıda rastlamıyoruz, şarkıcı Am I Dreaming’de Miley Cyrus ile düet yaparken One Of Me’de klavyeyi Elton John’a bırakıyor. Adeta bir gövde gösterisi peşinde olan yıldız Megan Thee Stallion ve Doja Cat gibi rapçileri de albümünde ağırlıyor.

Büyük plak şirketleri ve radyolar bir zamanlar hit şarkılar için iş birliği yaparken, Lil Nas X ile bu trendin değiştiğini görüyoruz. Sosyal medya ile şarkıların ağızdan ağıza yayılmasının etkisi, güçlü bir görsellikle birleşince dünyayı kasıp kavuruyor, Lil Nas X de bunu en iyi anlayanlardan.