The Lumineers’ın üçüncü stüdyo albümü III, şarkılardan oluşan bir film senaryosunu çağrıştırıyor. Alışılagelmiş tarzlardan uzak haliyle grup, müzik endüstrisinde nadir karşılaşılabilecek bir işe imza atıyor. Kendi hikayesini dinleyiciyle buluşturan The Lumineers, kurgusal Sparks ailesinin başına gelenleri 3 bölümde anlatıyor.

Albümde anlatılan hikaye, bağımlılığın Sparks ailesini nasıl etkilediğine odaklanıyor. Bir film izliyormuş ya da kitap okuyormuş izlenimi yaratan III’de baştan sona şarkıları dinlemek hikayenin devamlılığını sağlayabilmek adına önemli bir hal alıyor. Bu albüm öncesinde yaptığı şarkılarında da hikaye anlatan The Lumineers, belki de bunu albümün durdurulmadan dinlenmesi için bir strateji olarak görüyor. Özellikle bu albümleriyle müzik endüstrisinde yeni bir kapı araladıkları ise aşikar.

Sparks ailesinin üç neslini ele alan albümü grup üyeleri şöyle açıklıyor:”Albüm üç bölümde anlatılan sinematik bir anlatı. Anlatılan hikayeler vokalist Wesley Schultz’un başa çıktığı sorunlarla yakından ilgili. Birinci bölüm “Gloria Sparks”ın ilham kaynağı Schultz’un aile üyelerinden biri.” Birinci bölüm hikayenin başlangıcı olan Donna ile açılışı yapıyor. Ana karakter Gloria’nın annesi olan Donna’yı The Lumineers yumuşak piyano ezgisi ve Schultz’un melodik vokaliyle sunuyor. Bu sakin giriş, Gloria’nın neden düşüşe geçeceğinin işaretini veriyor.

Hikaye Gloria’nın bağımlı olmasına giden yolu netleştiren Life In The City ile devam ediyor. Bas ve trampetin bir araya geldiği şarkıdan sonra albümdeki tempo biraz yükseliyor ve birinci bölümün sonu olan Gloria ile Schultz söylemek zorunda hissettiği kelimeleri bir bir çıkarıyor. “Gloria, there is easier ways to die, Gloria, have you had enough?”

İkinci bölüm ise Gloria’nın torunu olan Junior Sparks’a değinen It Wasn’t Easy To Be Happy For You ile başlıyor. Zor ve yalnız geçen şehir hayatından bahseden şarkı, temelde Gloria’nın şehirdeki mücadelesine de dayanıyor. Akustik gitarla başlayan Leader Of The Landslide, Junior’ın hayatına devam edebilmek için bir noktada babasını arkasında bırakması gerektiğini anlaması üzerine. Junior’ın kendine güveni geldikçe şarkı da gittikçe güçleniyor. “Finally I can see you as the leader of the landslide.” Left For Denver ile bölüm noktalanıyor.

Üçüncü bölüm ise Gloria’nın oğlu ve Junior’ın babası olan Jimmy Sparks’ın hikayesine odaklanıyor. Gitarın gittikçe kuvvetlendiği My Cell’de Schultz’un vokali parlarken dinleyiciye sona yaklaştığını hissettiriyor. Jimmy Sparks melankolisiyle Bruce Springsteen tarzı bir şarkı olarak karşımıza çıkıyor. Minimum düzeyde akor kullanılan şarkıda dinleyici hikayeyi dikkatle dinleyebilmesine özen gösterilmiş. Jimmy’nin hiç şansı olmadığı ve Gloria’nın eseri olduğu açıkça dile getirilmiş. Dinleyiciyi sona hazırlayan April’ın ardından bazı insanları kurtarmanın zor olduğu kanısına vararak The Salt And The Sea ile üç neslin trajik hikayesini bitiriyoruz.

İkonik folk şarkıları Ho-Hey kadar akılda kalıcı bir şarkı çıkmayabilir bu albümden ama üç bonus şarkısı da olan III’de unutulmayacak bir hikaye anlatılmış. The Lumineers albümde bağımlılık gerçeğini gözler önüne sererken Jimmy’nin ailesinin bağımlılık döngüsünden çıkmaya çalıştığı anda olduğu gibi umudu da korumuş.