Wrecked ile ortalığı kasıp kavuran Imagine Dragons, 2018’den beri yayınladığı ilk albümü Mercury – Act 1 ile geri döndü. Önceki albümlerinin etkilerini birleştiren bu çalışma yine öncekilere göre daha filtresizdi. Duygusal bir hamlık, alışılmadık ses ve prodüksiyonla Mercury – Act 1, defalarca başa saracağınız bir albüm.

Lana Del Rey, son zamanlarda üretkenliğiyle adından söz ettiriyor. Sık sık yeni proje yayınlayan Del Rey, Chemtrails Over the Country Club’da şöhret sorunlarından söz açıyor. Süssüz ve samimi bir tonda, rüya tadında albümü, Kartonet'te incelendi.

Donda, kaotik, sarsıcı ve çalkantılı ama oldukça samimi bir albüm. West’in 10. çalışmasını dinlerken kendinizi 27 şarkının arasında biraz huzur ve nefes alma alanı ararken buluyorsunuz. Fakat konu West olunca, şarkıların ritmine kapılmamanız imkansız hale geliyor.

Sob Rock nostaljik ritimleriyle mi yoksa tanıtım amaçlı çekilmiş nostaljik posterleriyle mi daha fazla dikkatimizi çekti bilemiyoruz. Fakat Mayer, 8. albümünde şarkı yazarlığını da prodüksiyonculuğunu da kanıtladı. Geçmişten esen yumuşacık bir rüzgar ve canlı tınıları şöyle açıklıyor müzisyen: "Sob Rock, neşeyi hissettirmek için yapıldı, çünkü neşenin çok yüksek olduğu bir anda yapıldı.” Albümün detayları Kartonet'te.

Rock müziğe adanmış bir hayat, 25 yıllık bir kariyer ve her tarzı zorlamış 10 albüm. Yorulmak nedir bilmez Dave Grohl 2021'i denemediği tek şey olduğunu söylediği David Bowie usulü bir dans albümüyle canlandırdı. Medicine At Midnight’ı Kartonet’te incelemiştik, detaylar için buraya!

The Black Keya 10. stüdyoya girerken ortaya bir cover albümü çıkardı. Bu albümde Dan Auerbach ve Patrick Carney muhtemelen küçük yaşlarından beri çaldıkları klasikleşmiş blues şarkılarını yorumluyorlar. Blues rock müziği liste başlarına taşıyan ikili, bu albümle 20 yıllık blues serüvenlerini kutluyor, dinleyenlere de müzik şöleninin tadına bakmak kalıyor.

Followill ailesini 8. albümünde daha olgun ve kendinden emin gördük, çok da memnun olduk. Orta tempolu rock şarkıların sardığı albüm ekibin eski genç ve vahşi günlerinden uzaklaştığının habercisi olsa da özlediğimiz Kings Of Leon ritimleri kendini hemen belli ediyor. When You See Yourself hakkında daha fazlası hemen şurada.

Evet, bu albüm de bu yazıdaki çoğu albüm gibi nostaljik. Daddy's Home'u dinlerken 70’lerde bir plak dükkanında dolaşıyorsunuz. Müzik ziyafeti kulağınızdan eksik olmuyor. Babasının hapishaneden çıkışını başlangıç noktası alan St. Vincent, ondan öğrendiği müzikler arasında gezinirken etraftaki en özgün alternatif ritimleri üreten müzisyenlerden biri olduğunu da kanıtlıyor.

Billie Eilish ilk albümüyle müzik sahnesine adımını attığında, pop müzik yeniden tanımlandı. Uzun bir süre müzik listelerinin kurallarını belirleyen genç şarkıcının ikinci çalışmasından beklentiler de bir hayli yüksekti. Eilish albümünde şöhretle mücadelesine yer veriyor. Samimi ve açık sözlülükle kendini anlattığı satırlara Finneas O’Conell'ın müziği eklenince, ortaya mükemmel bir albüm çıkıyor.

Lil Nas X, tek bir hit şarkıya ve bu şarkıdan kaynaklanan inanılmaz bir baskıya sahip yeni bir müzisyenken Montero ile her şeyi yapabileceğini kanıtladı. Montero genç müzisyenin ilk albümü olduğunu bize unutturacak cesur hamleler ve mükemmel iş birlikleri içeriyor. Albümün detayları Kartonet'te!

Bir çoğumuzun hayatına Venom ile girse de Little Simz ilk albümünü 2014’te yayınlamış, Mercury ve Mobo adaylığı kazanmış, Jay-Z, Damon Albarn ve Kendrick Lamar gibi isimlerden övgü toplamış bir müzisyen. Sometimes I Might Be Introvert, hip-hop, soul ve “old-school” R&B’yi bir araya getiriyor. Tüm bu müziğin kaynağıysa rapçinin babasına olan öfkesi.

Olivia Rodrigo, 2021’in ilk haftasına sosyal medyada çok fazla rastlayacağımız Driver’s Licence ile girdi. Zirveye yerleşti, yıl boyunca da zirvedeki yerini korudu. İlk denemesi Sour, belki genç kalplere yönelik sözlere sahip fakat yaş aralığı fark etmeksizin tüm dünyanın bağıra çağıra söylediği şarkılarla dolu. Henüz 18 yaşında, fakat Sour ile pek çok müzik otoritesinden tam puan almayı başardı. Biz de genç şarkıcının başarılarının devamını diliyoruz…

“İnsanlar çok yönlü biri olduğum için rapçi olduğumu unutuyor.” diyor Tyler The Creator. Geçmişte de gelecekte de hip-hop dünyasındaki yerini sabitleyen müzisyen, bu albümüyle hayranlarını oldukça şaşırttı. 2000’lerden kopup gelen Gangsta Grillz ritimleri, biraz R&B biraz boom bap ve bolca mizah, her çalışmasını severek dinlediğimiz Tyler The Creator’ın son işinin öne çıkanları oldu.

Adele’in kendine has bir tarzı var. Bu tarz ortaya çıktığında, dünyada o sırada ne popüler olursa olsun listelere hakim oluyor. 30 bir boşanma kaydı, şarkı sözleri ayrılıklar üzerine, bunları zaten biliyoruz. Fakat bu albüm sadece sözleriyle değil, muhteşem melodileriyle, ritimleriyle öne çıkıyor ve kötü bir Adele şarkısının hiç var olamayacağını kanıtlıyor.

Mart ayında çıkan Leave The Door Open ile bizi oldukça heyecanlandırdı Anderson .Paak ve Bruno Mars. İhtiyacımızın olduğunu bilmediğimiz bu “süper ikili”, tekliler yayınlamaya devam ettikçe biz 70’lere döndük. Menüde bol mizah, romantizm ve funk vardı. Sosyal medya sallandı, şarkılar video akımlarına karıştı. Çoğu şarkısını Radyo ODTÜ ile keşfetmiş olabileceğiniz albümün detayları burada.