Oldukça güçlü bir hikaye anlatıcısı ve bir rock operası olarak anılan albümle başlayan bu müzikal yolculuk geçmişten günümüze sanatın her alanında birçok sanatçıyı etkileyerek yeni bir dönemin başlamasına yardımcı oldu. David Bowie’nin 1972 yılında yayınladığı beşinci stüdyo albümü olan The Rise and Fall of Ziggy Stardust and the Spiders from Mars’ı gelin yakından inceleyelim.
(Okuma Süresi: 4 dakika)

Albümde Ziggy Stardust adında biseksüel bir uzaylının Dünya'ya gelişi anlatılıyor. Albüm boyunca yok olmak üzere olan Dünya'yı kurtarmak için gelen Ziggy’nin yaşadığı çılgın rock’n’roll hayatını yakından takip ediyoruz. Albüm, hikaye anlatıcılığı kadar müzikal açıdan da oldukça etkileyici bir yere sahip. David Bowie bir yandan glam rock’ı baskın bir şekilde hissettirirken bir yandan da çarpıcı gitar riff’leri ve deneysel müziğiyle birlikte uzun bir süre akıllardan çıkmayacak bir albüme imza atıyor.

Albümün birinci şarkısı olan Five Years, Ziggy Stardust efsanesinin başlangıcını anlatıyor. Dünyanın yok olmasına yalnızca beş yıl kaldığını öğrenen Ziggy insanların bu duruma tepkilerini ve duygularını sözlerde anlatıyor.

Pushing thru the market square
So many mothers sighing
News had just come over,
We had five years left to cry in
News guy wept and told us
Earth was really dying
Cried so much his face was wet
Then I knew he was not lying

Albümün ikinci şarkısı Soul Love ise Ziggy’nin Dünya'ya gelişiyle birlikte insan ilişkilerindeki karışıklığı incelediği bir şarkı. Albümün üçüncü şarkısı olan Moonage Daydream ise Ziggy’nin evrendeki yolculuğuna, hayal gücüne ve rock yıldızı olma hırsına odaklanıyor. Bu şarkıda Bowie’nin enerjik vokalleri sizi adeta Ziggy’nin hayal dünyasının içine çekiyor.

I'm an alligator, I'm a mama-papa coming for you
I'm the space invader, I'll be a rock 'n' rollin' b**ch for you
Keep your mouth shut, you're squawking like a big monkey bird
And I'm busting up my brains for the words
Keep your ‘lectric eye on me babe
Put your ray gun to my head
Press your space face close to mine, love
Freak out in a moonage daydream oh yeah!

Albümün dördüncü şarkısı olan Starman albümün en tanınmış şarkılarından biri. Ziggy, bu şarkıda bizlere dünya dışı bir varlık olduğunu ilk kez anlatıyor. Aynı zamanda bu şarkıda Ziggy Stardust dünyaya umut ve kurtuluş getirebilecek bir karakter olarak tasvir ediliyor. Ziggy’nin müzik aracılığıyla insanlara ulaşması ve içinde umut olması Bowie’nin müziğin birleştirici gücü üzerinde durduğu anlardan birini bizlere gösteriyor.

There's a Starman waiting in the sky
He'd like to come and meet us
But he thinks he'd blow our minds
There's a Starman waiting in the sky
He's told us not to blow it
'Cause he knows it's all worthwhile
He told me
Let the children lose it
Let the children use it
Let all the children boogie

Albümün beşinci şarkısı It Ain’t Easy albümdeki diğer şarkılardan farklı bir tonda ilerleyerek bizlere Ziggy’nin zorluklarla nasıl mücadele ettiğini anlatıyor. Diğer yandan albümün altıncı şarkısı olan Lady Stardust ise bizlere Ziggy’nin yalnız olmadığını ve onu destekleyen dostları olduğunu hissettiriyor.

And he was alright, the band was altogether
Yes, he was alright, the song went on forever
Yes, he was awful nice
Really quite out of sight
And he sang all night long

Albümün yedinci şarkısı Star Ziggy’nin bir rock yıldızına dönüşme yolculuğunu anlatıyor. Albümün sekizinci şarkısı Hang On to Yourself ise enerjik yapısıyla Ziggy’nin çılgın rock’n’roll hayatını adete dinleyenlere yaşatıyor. Albümün dokuzuncu şarkısı Ziggy Stardust ise Ziggy’nin gerçek bir rock yıldızına dönüşerek müziğiyle ve görüntüsüyle hayranlarını etkilediği anları inanılmaz bir müzikalite ile bizlere betimliyor.

Ziggy really sang
Screwed-up eyes and screwed-down hairdo
Like some cat from Japan
He could lick them by smiling
He could leave them to hang
They came on so loaded, man
Well-hung and snow-white tan

Albümün onuncu şarkısı olan Suffragette City ise Ziggy’nin yükselişinin zirve noktasında yaşadıklarını bizlere anlatıyor. Albümün on birinci ve son şarkısı olan Rock’n’Roll Suicide Ziggy Stardust’ın düşüşünü betimliyor. Bowie dokunaklı vokaliyle şarkının duygusal derinliğini en içten şekilde hissetmemizi sağlıyor. Ziggy’nin tükenmişliğini ve çöküşünü tüm şarkı boyunca hissediyoruz.

You're too old to lose it, too young to choose it
And the clock waits so patiently on your song
You walk past the café, but you don't eat
When you've lived too long
Oh, no, no, no, you're a rock 'n' roll suicide

Bowie’nin dönüşümünü ve Ziggy Stardust karakterini yakından takip edebildiğimiz, müzik tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olan bu albüm dinleyenlere farklı bir bakış sunuyor. İyi dinlemeler!