Kendrick Lamar - GNX
Kendrick Lamar’ın altıncı stüdyo albümü olan GNX, geçtiğimiz hafta sürpriz bir şekilde dinleyicilerle buluştu! Aylar boyunca söylenti olarak dolaşan albümün introlarından biri, sanatçının ‘’Not Like Us’’ adlı ünlü teklisinde yayınlanmıştı. Bolca ispanyol esintileri, parti marşları ve 2pac’a saygı duruşunu barındıran bu albümde, Lamar’ın cesur başkaldırısını metaforlar ile derinden hissedeceksiniz. Batı Yakası sokaklarında bir tura hazırsanız yazımıza başlıyoruz.
(Okuma Süresi: 5 dakika)
Albüme ismini veren GNX, Kendrick’in doğduğunda babasının onu hastaneden aldığı arabadan geliyor. Bu detay albümün derin anlamlarından sadece birini oluşturuyor. GNX, sadece bir isim değil; aynı zamanda Kendrick’in geçmişine, ailesine ve bu dünyaya nasıl adım attığına dair kişisel bir referans...
Albüm, Meksikalı Mariachi sanatçısı Deyra Barrera’nın ispanyolca şiiri ile vurucu bir açılış yapıyor. Lamar, bir gün Barrera’nın canlı performansını izliyor ve sanatçının kesinlikle albümde yer alması gerektiğini düşünüyor.
Siento aquí tu presencia
La noche de anoche
Y nos ponemos a llorar
I feel your presence here
Last night
And we start to cry
Giriş şarkısı olan wacced out murals’da sanatçı, sanatına olan sonsuz bağlılığından ve dış baskılarla olan mücadelesinden bahsederek aslında endüstride her zaman cesur bir ses olarak var olmak isteğini dinleyiciye aktarıyor.
Lamar bir sonraki şarkıda bizi keskin ama enerjik atmosferli bir parti odasına götürüyor. Los Angeles’ta kullanılan argo bir terim olarak bilinen squabble up, ikili anlamı ile hem bir kavgayı hem de dans etmeyi işaret ediyor ve şarkının heyecanlı havası ile bütünleşiyor. Batı yakası esintileri taşıyan bu partide, dinamik bir California mirası olan G-Funk elementini sonuna kadar hissediyoruz.
God knows
I am reincarnated
I was stargazin'
Life goes on, I need all my babies (Gyah, gyah)
Luther, albümün üçüncü parçası olarak dikkat çekiyor ve sanatçının uzun yıllardır dostu olan SZA ile gerçekleştirdiği beşinci iş birliği olma özelliğini taşıyor. Şarkı, zengin enstrümental altyapısı ve akıcı sözleriyle ikilinin güçlü kimyasını öne çıkarıyor. Ayrıca, şarkının girişinde bulunan örnek; Cheryl Lynn ve Luther Vandross’un 1982 yılında çıkan If This World Were Mine şarkısında alınmış.
Kendrick, If This World Were Mine şarkısından aldığı ilham ile birlikte, aslında yaşadığı acı ve çatışmaların yerini ışık ve güçlenmeye bıraktığı bir dünya hayal ettiğini anlatıyor. Şarkıda sevgilisinin ona nasıl güç ve ilham verdiğini vurgularken, aynı zamanda eğer kendi elinde olsaydı sevgilisi için her şeyi yapabileceğini söylüyor. SZA'nın eşsiz vokalleri ise şarkıya hem bir kırılganlık hem de partneriyle bağ kurma anlamında derinlik katıyor.
If it was up to me
I wouldn't give these nobodies no sympathy
I'd take away the pain, I'd give you everything
I just wanna see you win, wanna see
If this world were mine
Reincarnated, albümün başında tanıtılan İspanyolca şiirin devamı ile GNX’in ikinci bölümünü başlatıyor.
Que reflejan tu mirada
La noche, tú y yo
That reflect your gaze
The night, you and I
Lamar, bu şarkıda ikonik hiphop isimlerinden 2Pac’ın ‘’Made N****z’’ şarkısının bir kısmını kullanarak bizi sanki bir zaman makinesi ile 1996 yılına geri döndürürken, kendi kökleri olan Batı Yakası mirasına da bir selam yollamış oluyor.
Şarkının da ismine ilham veren reenkarnasyon, sadece 2Pac’da değil, aynı zamanda Lamar’ın kendini sanatsal ve kişisel olarak bağlantılı bulduğu isimler olan John Lee Hooker ve Dinah Washington’da da hayat buluyor. Şarkıda bu metafor farklı bir biçimde anlatılıyor. İlham aldığı her iki sanatçı da kendi prime dönemlerini yaşamış olsalar da, Lamar onların kendi bedeninde reenkarne olduğunu söylemek yerine, onların aynı zamanda hatalarından ve tecrübelerinden ders çıkarabileceğini de belirtiyor.
GNX’in yedinci şarkısı olan tv off’un yapımcılığını sanatçının başarılı teklilerinden olan Not Like Us’da da birlikte çalıştığı ünlü yapımcı Mustard üstleniyor. Şarkıda televizyonu dikkat dağıtıcı ve aldatıcı unsurlar ile bağdaştıran Lamar, buna karşı çıktığını dile getirip aslında şarkının isminde geçtiği gibi bizi televizyonu kapatmaya teşvik ediyor. Sanatçının söz ustalığı, Mustard'ın prodüksiyonuyla birleşince ortaya cesur bir eleştiri çıkıyor. İkili, dinleyicileri kendi hayatları üzerinde sorgulatıp, genellikle yüzeysellikle karakterize edilen bir dünyada gerçek değerleri aramak için; televizyonu kapatıp pencereden dışarı bakmamızı söylüyor.
Mustard!
Ni***s actin' bad, but somebody gotta do it
Got my foot up on the gas, but somebody gotta do it
Huh, turn this TV off, turn this TV off
İspanyolca’da zafer anlamına gelen Gloria, albüm boyunca kesitlerini birleştirdiğimiz İspanyolca şiirin son dizesi ile bitiriyor. Bu dizelerde albümün ilk şarkısında da bahsedilen şarkıcı Anita Baker ile GNX’inde yaptıkları sürüşe gönderme yapan Lamar, Baker’dan söz ederek ilk şarkısına da gönderme yapmış oluyor.
Sentado, Anita y tú
Seated, Anita and you
Albümün son şarkısında dostu SZA’ya tekrardan yer veren Lamar, aşkın ikililiğine değinerek hem iyileştirme hem zarar verme gücünün bulunabileceğini vurguluyor.
Kendrick ile Los Angeles sokaklarına yaptığımız, buram buram İspanyol rüzgarlı yolculuğumuzda artık sona geliyoruz...Ancak bu yolculuk bizce bir bitiş değil; Lamar’ın köklerinden beslenen bu albüm, artık onun farklı bir yolcuğunun kapılarını aralıyor diyebiliriz!