İngiliz menşeli ekip 4 yılın ardından bizi Sunrise ve Sunset olmak üzere iki ayrı bölümde tam 16 şarkı ile karşılıyor ve albümün temelini sınırlar, kültürel farklılıklar ve insan olmak gibi temaların üzerinde kuruyor.

Chris Martin ve arkadaşları 1919’dan gönderdikleri mektupla 22 Kasım 2019’da yeni stüdyo albümlerinin müjdesini verirken mektubun sonunda şu sözler yer alıyordu: “Yaklaşık 100 yıldır adına Everday Life dediğimiz şey için çalışıyoruz.”

22 Kasım’da ise Ürdün’ün başkentinde biri gün doğumu diğeri ise gün batımında olmak üzere iki canlı konser performansıyla günümüze geldiklerini kanıtlıyorlardı. Yıllar içinde tanık olduğumuz sınırları zorlayan ve cesur kararlarına bir yenisi ekleyen İngiliz ekip, belki de kimsenin beklemediği bir yerde kimsenin beklemediği bir şekilde dünyaya seslendiler. “Ürdün yıllar içinde bize korkmamız gerekilen bir bölge olarak söylendi ve öğretildi. Biz de bazı kalıpları kırmak adına Ürdün'e, tam merkezine gitmeye karar verdik.”

Everyday Life sınırları zorlayan ve özellikle de coğrafi sınırların anlamsızlığına dikkat çekmeye çalışan bir albüm. Bunu hem tanıtım aşamasındaki konserlerle hem de doğu ile batı müziğini uyum içinde harmanlamasıyla yapıyor. 24 Ekim’de yayınlanan uzunçaların ilk teklilerinden biri olan Orphans, tam anlamıyla ilgiyi ve tüm spot ışıklarını albümün üstüne çeken bir hit. Orphans ile birlikte yayınlanan bir diğer tekli olan Arabesque ise albümü ve belki de grubun anlatmaya, değinmeye çalıştığı şeyleri özetler nitelikte. Rock ve cazı, Orta Doğu ezgileri ile bir araya getiren Arabesque gösteriyor ki grup bir tane daha “Viva La Vida” yapmak yerine daha farklı şeyler deneme peşinde.

Albümde bir başka öne çıkan yapım ise piyanonun önderliğinde ilerleyen Daddy oluyor. Chris Martin’in albümdeki kişisel çalışmalarından biri olan Daddy, oğlu ile arasındaki ilişkiye değiniyor. Sunset bölümünün ve aynı zamanda albümün kapanışını yapan içten piyano baladı Everyday Life,

"Cause everyone hurts
Everyone cries
Everyone sees the color in each other's eyes
Everyone loves
Everybody gets their hearts ripped out."

sözleri ile aslında hepimizin gündelik hayatında benzer zorluklar yaşadığını, benzer mücadeleler verdiğini anlatıyor. Aynı zamanda ilk iki satırı itibariyle R.E.M.’in Everybody Hurts şarkısına göndermede bulunuyor.

Parachutes (2000) ile başlayan serüvende Coldplay risk almaktan kaçmadı ve en önemlisi değişmekten hiç korkmadı. Bu bağlamda hala eski Coldplay’i aramak hata olur. Dünya değişiyor ve onlar da en az bizim kadar değişmeyi hak ediyor.